top of page
  • Yazarın fotoğrafıAv. Lider Tanrıkulu

Türk Ceza Kanununda Zimmet Suçu

Güncelleme tarihi: 14 Eki 2023



İçindekiler




GİRİŞ


Tarihsel gelişimi açısından zimmet suçu incelendiğinde, Roma İmparatorluğu dönemine uzanan bir süreçten bahsetmek mümkündür. O dönemde hırsızlığın bir türü olarak değerlendirilmiş olan zimmet suçunda, çalınan malın devlet yahut Tanrı’nın mal varlığı olması kıstas alınmıştır. Cermen Hukukunda bahsedilmeyen zimmet suçu, İslam Hukukunda hakimin taktir yetkisine bırakılmıştır. Fransız ceza hukukunda sonradan yapılan düzenlemelerle zimmet suçunun kapsamı daraltılmış ve memurlar tarafından işlendiği kabul edilmiştir.


Osmanlı Hukuku başlarda İslam Hukuku’ndan etkilenmekle, padişahların beyanlarına da dayalı bir sisteme tabi idi. Bu düzenlemelerde zimmete ilişkin kayıt bulunmamakla birlikte Tanzimat sonrası zimmet suçu düzenlenmiş ve Türkiye Cumhuriyeti kurulana kadar da varlığını sürdürmüştür.


Yürürlükten 2005 yılında kaldırılan 765 sayılı Türk Ceza Kanununda ‘’ Devlet İdaresi Aleyhinde İşlenen Suçlar’’ başlığının Üçüncü Bölümünde ‘’ Basit ve Nitelikli Zimmet ile Devlet Alım Satımlarında Menfaat Sağlama’’ başlığının Birinci Bölümünün 202. Maddesinde düzenlenen zimmet suçu, işbu kanunun yürürlükten kaldırılması ile 2005 yılında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yeniden düzenlenmiş ve şu anki halini almıştır.



GENEL OLARAK


Zimmet, kelime anlamı itibari ile kurum ve kuruluşlarda çalışanlara veya para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para veya eşya, anlamına gelmektedir. Zimmet suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümler başlıklı dördüncü kısmının birinci bölümünde yer alan Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar arasında ve 247.maddesinde düzenlenen zimmet suçunda ise söz konusu tanımdan yola çıkarak, görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, olarak tanımlanmış olup, beş yıldan on iki yıla kadar da hapis cezası öngörülmüştür. Devamında ise, söz konusu suçun açığa çıkmaması için hileli davranışlarda bulunan kişi hakkında cezanın yarı oranında arttırılacağı belirtilmiştir. Ayrıca zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir, denilmiştir.


Zimmet suçunun varlığı için;


  1. Kamu görevlisi tarafından işlenmesi,

  2. Kamu görevlisine, yükümlü olduğu şeyin, görevi nedeni ile teslim edilmiş olması,

  3. Kamu görevlisinin kendisine teslim edilen şeyi, kendisi yahut başkasının üzerine geçirmesi, gerekmektedir. Suç bu şartlar gerçekleştiği taktirde işlenmiş sayılır.


Nitelikli zimmet suçu, bu suçun daha ağır olan hali için geçerlidir. Böylesi bir durumda TCK 247 uyarınca, suçun ortaya çıkmasını engelleyen hileli hareketlerde kamu görevlisi tarafından icra edilmesi gerekmektedir ki bu durumda suçun cezası yarı oranında arttırılacaktır.


Kullanma zimmet suçunda ise, madde uyarınca, söz konusu suç süjesi kullanıldıktan sonra iade edildiği taktirde, verilecek cezanın yarı oranında indirilebileceği belirtilmekte suç tanımları kanunda yapılmıştır. Bu hususların ayrımı, kamu görevlisinin kastı gözetilerek belirlenecektir.



KORUNAN HUKUKİ YARAR


Korunan hukuki yarar, kamu idaresinin güvenilirliğidir. Keza, devredilen yahut koruması ve gözetimi yapılması gerekilen şey, kamu görevlisine bırakılmıştır. Kendisine duyulan güveni kötüye kullanan fail, devletin çıkarlarını ihlal etmiş olup, vatandaşın idareye olan güvenini de kötüye kullanmış olacaktır.



FAİL


Özgü suçlar, ancak belli sıfatlara sahip kişiler tarafından işlenen suçlardır. Zimmet suçu, kamu görevlileri tarafından işlenebileceğinden, fail kamu görevlisi olmak zorundadır. Kamu görevlisinden anlaşılması gereken, kamusal faaliyetin yürütülmesine katkı sağlayan herkes olarak anlaşılmalıdır ki bu hali ile eski kanunlara göre daha geniş bir kitle fail olabilmektedir.



MAĞDUR


Suçun mağduru, korunan hukuki değeri zarara uğrayan yahut tehlikeye düşen kişidir. Tüzel kişilikler de bu bağlamda mağdur olabilmektedir. Ayrıca, idarenin güvenilirliği ve işlerliğini ilgilendirmesi dolayısı ile de suçun mağduru, idaredir, kamudur.



SUÇUN KONUSU


Zimmet suçunun konusu maldır. Mal, gerçek veya tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan taşınır veya taşınmaz varlıkların tümü, alınıp satılabilen her türlü eşyadır. Taşınır yahut taşınmaz bir mal olabileceği gibi, suçun konusu para da olabilir. Bu noktada asıl dikkate alınması gerekilen husus, malın zilyetliğinin kamu görevlisine teslimidir. Söz konusu mal devlete ait olabileceği gibi kişi ya da kurumlara da ait olabilir. Bu durumda zimmet suçunun işlenebilmesi için herhangi bir ayrım yapılmamaktadır.



SUÇUN UNSURLARI


Maddi unsur


Hareket

Suça konu mal, kamu görevlisinin görevi nedeni ile zilyetliğinde veya koruma ve gözetimi altında bulunmalıdır. Bu husus, suçun oluşumu için TCK 247.maddesinde öngörülen bulunması zorunlu bir ön şarttır. Başka bir deyişle, zimmete geçirilen malın failin görevi nedeniyle kendisinin zilyetliğinde bulunması veya malı koruma ve gözetimle yükümlü olması gerekir. Şöyle ki, zimmet suçunun faili, görevi dolayısıyla zilyetliği kendisine devredilmiş veya koruma ve gözetmekle yükümlü olduğu malı tahsis edildiği amaç dışında kendisi veya başkası için yarar sağlamak kastıyla hareket etmelidir.


Nitelikli zimmet suçunun işlenebilmesi için ise, mal üzerinde, zilyetlik tesisinin amacı dışında kullanılmasını gizlemek amacıyla, kamu görevlisinin hileli davranışlarda bulunulması gerekmektedir. Delilleri gizlemeye yönelik davranışlar, bu suçun nitelikli halinin oluşmasını sağlamaktadır, zimmet suçundan ayrı olarak değerlendirilemez.


Kullanma zimmet suçu ise, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesidir. Buradaki hareket, zilyetliği kendisine teslim edilen malın kullanılmasıdır.


Zimmet suçu serbest hareketli bir suç olup, malın amacı dışında kullanılması yeterlidir. Bu bağlamda, malı kendi veya bir başkası adına kullanması, tüketmesi, rehin bırakması gibi durumlar suçun işlenmesi için yeterlidir.


Netice


Zimmete geçirme sonucunda bir zarar oluşmalı veya zarar ihtimali ortaya çıkmalıdır. Nitekim Yargıtay ‘’ Zimmet suçu sanığın görevi gereği ve yasal olarak kendisine tevdi olunan malların haksız bir şekilde mal edinilmesi ile oluşur. Bunun için mal edinme sonucunda failin mal varlığındaki artış kadar mağdur tarafın zarara uğraması veya zarar olasılığı ile karşı karşıya kalması koşuldur. Zarar doğurmayan veya zarar olasılığı bulunmayan eylemlerin zimmet olarak nitelendirilmesi mümkün değildir” şeklindeki kararında suçun oluşması için aranan neticeyi zararın oluşmasına yahut zarar oluşma ihtimalini göz önünde bulundurmuştur. Böylece, malın değerinin azlığı veya zararın karşılanmış olması ya da kullanma zimmeti suçunun işlenmesi hallerinde de suç işlenmiş sayılacak ancak cezai indirime gidilebilecektir.


Etkin Pişmanlık


Soruşturma başlamadan önce, kamu görevlisinin zimmete geçirilen malı aynen iade etmesi yahut zararı tazmin etmesi durumlarında verilecek cezanın 2/3’ü indirilebilir.


Kovuşturma başlamadan önce etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen fail, iade yahut zararın tazmin etmesi durumunda ise verilecek ceza 1/2 oranında indirilir.


Manevi Unsur


Zimmet suçunun manevi unsuru kasttır. Bu kast doğrudan kast olabileceği gibi dolaylı kast da olabilir. Kullanma zimmet suçunun varlığı halinde kasıt, suç konusu malı geri vermektir.



SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ


Teşebbüs


Zimmet suçu, neticesi bitişik suçlardandır. Suçun teşebbüs aşamasında kalması için, suçun kısımlara bölünebilir olması gerekmektedir ki kullanma zimmet suçunda malın iadesi aşamasında suça teşebbüs mümkündür.


İştirak


Belirttiğimiz üzere zimmet suçu, özgü suçtur. Özgü suç, belirli kişiler tarafından işlenebilen suçlar olup, zimmet suçunda fail, kamu görevlisi olmak zorundadır. Kamu görevlisi olmayan ancak suçun işlenmesinde rolü bulunan kişiler yardım eden yahut azmettiren olabilir, bunun dışında zimmet suçuna iştirak mümkün değildir.


İçtima


Zimmet suçunun başka suçlar ile içtimaı mümkündür. Ayrıca zincirleme şeklinde de işlenebilecek olup, böylesi durumda suçun nitelikli halinden dolayı ceza verilmesi gerekmektedir.



GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME


Öngörülen hapis cezası doğrultusunda zimmet suçunda görevli mahkeme, ağır ceza mahkemesidir. Suçun işlendiği yer mahkemesi, yani malın zimmete geçirildiği yer mahkemesi ise yetkili mahkemedir.


Zimmet suçunun takibi şikayete tabi olmayıp, dava zamanaşımı 15 yıl ve ceza zamanaşımı 20 yıldır.



ZİMMET VE BAZI SUÇLARIN KARŞILAŞTIRILMASI


Yaygın olarak zimmet suçu ile TCK’de düzenlenen irtikap, rüşvet ile güveni kötüye kullanma suçları karıştırılmaktadır. Kısaca değinmek gerekirse:


İrtikap suçu, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kendisine sağladığı gücü kötüye kullanarak şahsına veya başkasına menfaat sağlanmasına ya da bu amaçla vaatte bulunulmasıdır. Zimmet suçunda ise, kamu görevlisi kendisine teslim olunan eşya üzerinde menfaat sağlamaktadır.


Güveni kötüye kullanma suçu, başkasına ait olup da muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar etmek olarak tanımlanır. Emniyeti suistimal olarak da adlandırılan bu suç herkes tarafından işlenebilirken, zimmet suçu yalnızca kamu görevlileri tarafından işlenebilir.


Rüşvet suçu, görevinin gereği olan bir işi yapması veya yapmaması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla bir kamu görevlisine veya başka bir kişiye menfaat sağlanması demektir. Rüşvet suçunda, bir işin yapılması yahut yapılmaması üzerine anlaşma sağlanması, zimmet suçunda ise asıl olan malın kamu görevlisine görevi nedeni ile teslimi ve kamu görevlisinin sağladığı menfaattir. Ayrıca rüşvet suçunda fail, hem rüşvet veren hem de rüşveti alandır, başka bir söylemle iki taraflı işlenen bir suç olmasıdır. Zimmet suçunda ise fail, kamu görevlisidir.



Avukat Ünsal BENER

Adana Barosu




KAYNAKÇA

  • CENTEL, Nur, D.E.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, Prof. Dr. Durmuş TEZCAN’a Armağan, C.21, Özel S., 2019, s. 2779-2800

  • Baran DOĞAN (https://barandogan.av.tr/blog/ceza-hukuku/zimmet-sucu-nedir.html)

  • Öğr. Üyesi Volkan ASLAN( İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası Cilt: 71 – Sayı: 1)

  • GÜLŞEN, Taner Ankara Üniversitesi Yüksek Lisans Tezi, 2011, Ankara

  • Zimmet) – Mert Asker Yüksektepe ( TCK Genel Hükümleri Dahilinde Bölge Adliye Mahkemeleri Ceza Daireleri ve Yargıtay İlamları ile- Seçkin Yayınları 1. Baskı Ocak 2018)

Dostumuz Sn. Avukat Ünsal BENER’e bu makaleyi yazdığı ve yayınlamamıza izin verdiği için teşekkür ederiz.

2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page