
İÇİNDEKİLER
I - GİRİŞ
I - GİRİŞ
A. KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI DAVASI
Çocukla kişisel ilişki davası, ilgililerin çocukla belli zaman dilimlerinde kişisel ilişki kurması amacıyla açılan dava türüdür. Bu dava ebeveynler arasındaki anlaşmalı veya çekişmeli boşanma, ayrılık, velayet gibi davalar neticesinde sağlanabileceği gibi velayeti elinde bulundurmayan ve çocukla kişisel ilişki sağlayamayan diğer ilgililer tarafından ayrıca da açılabilir. Çocukla kişisel ilişki kurulmasındaki en önemli husus çocuğun üstün yararı olup kişisel ilişkiye somut olay ve tarafların sosyal şartları da göz önüne alınarak karar verilir. Kişisel ilişki tesisine göre belirlenen gün ve saatte velayet hakkını elinde bulunduran tarafın kişisel ilişki hakkına sahip olana çocuğu göstermemesi durumunda 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu ile Çocuk Teslimi ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına İlişkin İlam ve Tedbir Kararlarının Yerine Getirilmesine Dair Yönetmelik gereği Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğüne talepte bulunabilir.
B. Çocukla Kİşİsel İlişkİ Tesİsİnde Üstün Yarar İlkesİ
Çocukla kişisel ilişki kurulmasındaki en önemli husus çocuğun üstün yararı olup kişisel ilişki kurulmasına çocuğun üstün yarar gözetilerek karar verilir. Üstün yarardan kastedilen çocuğun yaşı, sağlık durumu, kültürel, ahlaki durumu, eğitim öğrenim hayatı ve sosyal hayatı gözetilerek kişisel ilişki kurulup kurulamayacağına, kurulacaksa ne sıklıkta kurulacağına karar verilmesidir. Çocuğun üstün yararının yanı sıra kişisel ilişki talebinde bulunanın da sosyal durumu, çalışma saatleri ve yıllık izinleri de dikkate alınarak kişisel ilişki tesisi düzenlenmelidir. Nitekim kişisel ilişki kurulması Uluslararası Hukuk ile güvence altına alınmış olup bu hususta 17/11/2011 tarihli ve 28115 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve 1/5/2012 tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti bakımından yürürlükte olan Avrupa Konseyi Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’nin "Kişisel ilişki ile ilgili olarak alınacak koruma tedbirleri ve garantiler" başlıklı 10. maddesinin (2) numaralı fıkrasının (a) bendi şu şekildedir:"2) Hal ve şartlar gerektirdiğinde, adli makamlar, her zaman hem kararın uygulanmasını, hem de çocuğun kişisel ilişki süresinin sonunda mutat olarak yaşadığı yere dönmesini ya da hukuka uygun olmayan bir şekilde yerinin değiştirilmemesini sağlamak amacıyla koruma tedbiri veya garantilere tâbi olarak bir kişisel ilişki kararı verebilir.
C. Velayete Sahİp Olmayan Tarafın Çocukla Kİşİsel İlİşkİsİ
Taraflar arasındaki anlaşmalı veya çekişmeli boşanma, ayrılık, velayet davaları neticesinde bir takım hukuki sonuçlar meydana gelir. Mahkemece bu davalar sonucu taraflardan biri müşterek çocuğun velayeti taraflardan birine verirken diğer tarafında çocukla kişisel ilişki tesisine hükmedebilir veya ayrıca talep edilebilir. Çocukla kişisel ilişki kurulması davasıyla velayeti elinde bulunmayan anne veya babanın belirlenen gün ve saatlerde çocukla kişisel ilişkisi sağlanır. Bu hususta Hakimin Taktir Yetkisi başlıklı TBK Madde 182 şöyledir; “Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler.” Burada asıl anlaşılması gereken ayrıca kişisel kişisel ilişki kurulması davası açılmaksızın boşanma veya ayrılık kararı neticesinde hakimin taktir yetkisini de kullanarak kişisel ilişkiye karar vermesidir. Buna karşın TBK Madde 323; “Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir.” Şeklinde olup burada kişisel ilişki kurulması davasının açılarak anne ve babanın çocukla kişisel ilişki kurma hakkını talep edebileceği vurgulanmıştır. Tüm bunlardan görüleceği üzere kişisel ilişki kurulması yasal düzenlemelerle koruma altına alınmıştır.
D. Anne ve Baba Harİcİnde Çocukla Kİşİsel İlİşkİ Davası
Çocukla kişisel ilişki tesisi anne ve baba dışındakilerle de mümkün olabilir. Burada da önemli olan çocuğun üstün yararı olup çocuğun üstün yararına uygun olacaksa anne ve baba dışındaki akraba hısım ve ilgililer de çocukla kişisel ilişki kurulması talebinde bulunabilir. Nitekim bu hususta TMK madde 325; "Olağanüstü hâller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir." şeklindedir. Örneğin babası ya da annesi ölen çocuk ile anneanne, babaanne veya dede kişisel ilişki tesisi isteme hakkına sahiptir. Yargıtay'ın yakın zamanlı kararlarından olan 2. Hukuk Dairesi, 2020/3888 E., 2020/4296 K., ve 29.09.2020 tarihli kararında geride kalan büyükanne ve büyükbaba ile davalı arasında anlaşmazlık bulunmasının büyükanne ve büyükbabanın torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel olmayacağı, çocuğun üstün yararının önemli olduğuna hükmetmiştir. Kararda, ebeveynlerinden birini kaybetmiş çocukların bu eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi, bu durumun çocukların yas sürecindeki ruhsal durumunu da destekleyeceğine ve bunun çocuğun yararına olacağı vurgulanmıştır.
E. Çocukla Kİşİsel İlİşkİ Süresİ Nasıl Belİrlenİr?
Velayet hakkı kendisinde bulunmayan taraf ile çocuğun kişisel ilişki kuracağa süreye çocuğun üstün yararı göz önüne alınarak karar verilir. Örneğin çocuğun yaşı, sağlık durumu, eğitim öğrenim hayatı sosyal hayatı ve bunların yanı sıra çocukla kişisel ilişki talebinde bulunanın ve velayeti elinde bulunduranın da çalışma saatleri, sosyal hayatı dikkate alınarak bu süreler belirlenir. Bu süreler belirlenirken olması gereken daha az bir süre belirlenmemeli, kişisel ilişki talebinde bulunanın çocuğa yeterli ilgi ve şefkati gösterebileceği makul bir süre belirlenmelidir. Nitekim bu hususta Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2019/564 E., 2019/3272 K., ve 25.03.2019 tarihli kararında kişisel ilişki kurulmasında sürenin makul kabul edilecek bir süre olarak belirlenmesi gerektiğine değinilmiştir. Mahkemece kişisel ilişki tesisine “Velayeti davalıya verilen müşterek çocuk ile davacı baba arasında her ayın 2. ve 4.Cumartesi günü saat 9.00 ile ertesi günü saat 17.00 arasında dini bayramların 2.günü saat 9.00 ile ertesi günü saat 17.00 arasında, sömestre tatilinin ilk Cumartesi günü saat 9.00 ile tatilin 7.günü saat 17.00 arasında ve her yılın Temmuz ayının 1.günü saat 9.00 ile 31.günü saat 17.00 arasında şahsi münasebet kurulmasına” şeklinde karar verilebilir.
F. Çocukla Kİşİsel İlİşkİ Kurulmasında Görevlİ ve Yetkİlİ Mahkeme hangİsİ?
Çocukla kişisel ilişki kurulması davasında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Yetkili mahkeme ise çocuğun yaşadığı yer mahkemesidir.
G. Çocukla Kİşİsel İlİşkİ Kurulması Kararının Kaldırılması
Kişisel ilişki kurulması çocuğun üstün yararına ters düşüyorsa kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kaldırılabilir. Örneğin kişisel ilişki talebinde bulunan tarafından çocuğa fiziksel veya psikolojik şiddet uygulanması, alkol uyuşturucu vb. gibi kötü alışkanlıkları olması gibi durumlar meydana gelirse kişisel ilişkinin kaldırılması gündeme gelir.
II - SONUÇ
KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI DAVASI kapsamında kişisel ilişki tesisi hem çocuklar hem ebeveynler hem de diğer ilgililer için vazgeçilmez bir hak olup kişisel ilişki kurulmasına çocuğun üstün yararı ve talepte bulunan sosyal durumu gözetilerek karar verilmesi büyük önem arz eder. Yine önemle belirtmek gerekir ki çocuklarda kişisel ilişki talebinde bulunma hakkına sahiptir. Bu dava ile çocuk ile kişisel ilişki talep eden arasındaki sosyal ilişkilerin düzenlenmesi amaçlanmıştır. Çocuğun beyanı, bilirkişi raporu, sosyal inceleme raporu, uzman görüşü vb. gibi gerekli tüm deliller toplanıp araştırmalar yapılarak hakim tarafından taktir yetkisi de kullanılarak çocuğun üstün yararına uygun şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilir.
Yazar
Avukat Fatma SARI / Antalya Barosu
コメント